Anasayfa
Saadet Forum
Arama
Latest images
Kayıt Ol
Giriş yap
tarafından bilpor Cuma Mart 13, 2009 5:39 pmAbbas Güçlü, Milliyet'te yazdı...  |
| Gül ve Erdoğan gibi, Saadet Partisi kadroları da Erbakan Hoca’nın talebeleri. Ama yollar çoktan ayrılmış. SP Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ve İstanbul adayı Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, isteselerdi AKP’ye katılıp, bugün çok önemli koltuklarda olabilirlerdi. Ama bunu hiç düşünmemişler. Değişmeyip, aynı çizgide kalmayı tercih etmişler. Kurtulmuş ve Bekaroğlu önceki gece Haliç Üniversitesi’nde Genç Bakış’ın konuklarıydı. Hedeflerinde ise eski “yoldaşları” vardı. İktidarı her açıdan başarısız buluyorlar. Alternatif olarak da kendilerini görüyorlar. SMS anketinden ise çok çarpıcı bir sonuç çıktı. AKP’nin yüzde 40’ın altında kalacağı iddialarını sorduk. Yüzde 80 evet dedi. Artık temenni mi yoksa tespit mi, 29 Mart’ta göreceğiz. İşte programdan satırbaşları: Numan Kurtulmuş: - Bu topraklarda özgürlük ve bağımsızlık içinde yaşayan herkes, en az Kurtuluş Savaş’ına duyduğu saygı kadar Mustafa Kemal Atatürk’e de saygı duymalıdır. Bu, bu ülkenin çocuğu olmanın vermiş olduğu bir görevdir. - Laiklik, hiçbir tereddüde mahal vermeyecek şekilde Anayasa’da tanımlanmalı, dinin ve devletin nerede duracağı net olarak belirlenmelidir. Biz devletin din empoze eder bir tavırda olmasına karşıyız. - Herkesin inancı kendisiyle ilgilidir. Dinde zorlama yoktur. Allah bile din konusunda tercih özgürlüğü vermiş. Biz kim oluyoruz ki o özgürlük hakkını insanın elinden alıyoruz. - Darwinizme inanmayan biriyim. Ancak bilimsel bir dergide, bilimsel kurallara bağlı kalarak fikirler ifade edilmelidir. Sansüre karşıyım. - Biz dünya tarafından Türkiye’nin mecbur bırakıldığı siyasete asla boyun eğmeyeceğiz. - Saadet Partisi antiemperyalisttir. Washington’da ne olduğunu bilir ama oradan gelen rüzgâr önünde diz çökmez. - Milli Görüş olmadan hiçbir millet olmaz. Örneğin, Almanya’nın da milli görüşü var. - Biz eline ev ödevi verilen, bekleme salonlarında bekletilen bir Türkiye istemiyoruz. “Milli Görüş” budur. - Türkiye bardağını başkalarının kovalarından doldurur hale getirilmiştir. - Herkes borçlu hale getirildi. Tarım nüfusu indirildi. Hiçbir tarımsal ürün para etmiyor. - Devlet sadaka vermez. Vatandaşını sadakaya muhtaç durumdan kurtarır. - Krizden çıkmanın ilk şartı IMF programını kaldırıp atmaktır. - Başbakan hamdolsun diyor. Tamam, hamd edin ama atınızı da sağlam kazığa bağlayın. Bir yerde deprem olsa hamdolsun mu dersiniz? Kaçarsınız. - Özellikle Telekom örneği ile iyice anlaşılıyor ki kamu tekeli kaldırıldı, özel sektör tekeli getirildi. - TRT 6 doğru bir uygulamadır. - Davos’tan sonra Başbakan’ı tebrik ettim. Ama biz olsak Davos’a gitmezdik bile. Başbakan’ın bu fırçayı atmasından hepimiz memnun olduk ama İsrail fırça yemeye alışık. Önemli olan, siyasi kararlılık. Saldırılar durana kadar Türkiye’nin Tel Aviv’deki Büyükelçisi geri çekilmeliydi. Bu yapılsaydı İsrail işgali 23 gün sürmezdi. - Biz olsak “one minute” değil, Türkçe, “Dur bir dakika!” deriz. Kime deriz? Halkı yoksullaştıran IMF memurlarına, Türkiye’yi yıllardır terbiye salonlarında bekleten Avrupa Birliği komiserlerine deriz. Ve yemin ederiz ki bunları yapmazsak 1 saniye siyasette kalmayız. - CHP’nin çarşaf ve Kuran kursu açılımlarını doğru bulup tebrik ettim. Ama samimi mi bilemem. - Cargill şirketiyle ilgili bir sorunu bir gecede düzeltmeye muktedir olan Başbakan, katsayı, imam hatipler ve vatandaşların diğer özgürlük alanlarındaki isteklerini gerçekleştirmiyor. - Milletin Anayasa’yı bile değiştirecek çoğunluk verdiği bir partinin hiçbir mazereti kabul edilmez. - RefahYol zamanında İsrail ile tek bir anlaşma yapılmamıştır. Bu, dindar bir parti bile İsrail ile ilişkileri devam ettiriyor demek için yapılmış Siyonist bir oyundur. Mehmet Bekaroğlu: - 2002’den bu yana Türkiye reel politiğe esir oldu. - Başbakan bana oy vermezseniz daha kötü olur diyor. Bu, bir parti için gerilemenin işaretidir. - Ertuğrul Günay ile bir platform çalışması yaptık. Orada söylediklerimin altına hâlâ imza atıyorum. - Ben kendime Müslüman solcu demedim ama bu tanımdan çok fazla rahatsızlık da duymuyorum. Ama hem CHP’ye hem bana sol diyorlar, bundan rahatsızım. Çünkü ben onlar gibi düşünmüyorum. Ben eşitliğe, adalete, tam demokrasiye inanıyorum. - Proje teknokratların işidir. Belediye başkanları vizyon ortaya koyar. - 2010 Avrupa Kültür Başkentliği İstanbul için bir hakaret gibi. İstanbul zaten medeniyetlerin başkenti. - İstanbul’a bu insan akışı devam ettikçe sorunları tümüyle çözemezsiniz. 300 km metro da yapsanız fark etmez. - İstanbul’u yönetenler her şeyi kapalı kapılar ardında yapıyor, kendilerini denetlettirmiyorlar. - “İstanbul’u ahlakın başkenti yapacağız” sözünün altında benim imzam var. Yolsuzluktan adaletli davranmaya kadar her şeyi ahlakla ifade ediyoruz. Dar anlamda bir ahlaktan bahsetmedik. - Belediyeler Vakıflar ve Kredi Yurtlar Kurumu ile birlikte hareket ederek bursları devam ettirebilirler. Ben başkan olursam bunu yapacağım. - Saadet Partisi her kesimden oy alır ama varoşlardan daha çok alır. Çünkü adalet, eşitlik, hizmet der. Bunlardan da en çok mustarip olan varoşlardır. Özetin özeti: Saadet, AKP’nin başını fazlasıyla ağrıtacak gibi!.. Abbas Güçlü / Milliyet / 13.02.2009 |
Saadet Akpye Dur Diyecek
bilpor- Admin
Mesaj Sayısı : 196
Kayıt tarihi : 28/09/07
Similar topics
