Milli Görüş Osmanlı refleksi ile meydana çıkmış bir harekettir.Yemenli bir âlimin ifade ettiği gibi Milli Görüş Osmanlıya dâhil bir harekettir
Hafta sonu Balıkesir Altınoluk’ta Erbakan Hoca’yı ziyaret etme imkânı bulduk. 83 yaşında ve ömrünü “Yeniden Büyük Türkiye” idealine adamış bu büyük insanı Ege denizi kenarında dinlerken tarihimizi yeniden hatırladım. Yola çıkarken aldığım Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan’ın “Büyük Osmanlı Projesi” kitabının satırları düştü aklıma.
11 Eylül 1683 Viyana Bozgunundan bu yana devam eden ricat’a dur demek için yola çıkmış bir davanın lideri olan Muhterem Erbakan’ın bahçeyi dolduran ziyaretçilerine söylediği şeyleri, 2 saati bulan konuşmasını topyekûn olarak değerlendirdiğim zaman ortaya şu gerçek çıkıyor: Milli Görüş Osmanlı refleksi ile meydana çıkmış bir harekettir. Damarlarında “Bir kere vatan olan başkalarının eline geçmekle zail olmaz yurt olmaktan” şeklindeki fetihçi anlayışın gezindiği bir siyaset akımıdır. Yemenli bir âlimin ifade ettiği gibi “Milli Görüş Osmanlı’ya dâhil bir harekettir”
Milli Görüş yeryüzünde ezilen tüm mazlumlar adına “küresel mücadelenin” gerekliliğine inanmıştır. Bu sebepledir ki yönünü Uzak Asya’dan, Balkanlara, Afrika’dan Ortaasya’ya kadar Müslüman yüreğinin attığı her toprağa dönmüştür. Kendi sınırları içine hapsolan bir akım değildir. İslam Coğrafyasındaki kendine benzer hareketler yönünden “Merkez Hareketi”dir. Kendisine tabi olunmuş ve küresel kuşatmanın bu hareketin ölçüleri ile kırılabileceği değerlendirilmiştir. Altınolukta “aile sohbetinde” konuşulanlar ancak “Yeni bir Dünya” hedefi gözetenlerin anlamlandırabileceği şeyler olabilir.
Biz kimiz? Neyiz? Ne yapıyoruz? Niçin yapıyoruz? sorularına cevap ararken insanın yaratılış hikmetinden başlayıp bu hikmete ram olacak bir hayat inşa etmenin gerekliliği Milli Görüş’ün hedeflerindendir. Bunun için insanın kendini yeniden bilemesi “çelikleştirmesi” gerekir. Unuttuklarını yeniden hatırlaması, yeryüzündeki mücahedesini her daim tazelemesi gerekir. Bunun için mücahadesinin özelliklerini ve şartlarını tanıması lazım gelir.
Milli Görüş aslında “temellerin duruşması”dır. Yani köklerin yeniden tespiti ve insanı yeniden Hz. Âdem kılma mücadelesidir. 83 yaşında dinlediğimiz bu dava adamı bize bu mücadeleyi yapmanın en temel insani vazife olduğunu öğütlemektedir. Her şey bitti diyenlere inat her dem yeniden başlamanın muhasebesini tutmaktadır. Maraton koşucusunun finale yaklaştığı zaman hızlandığı gibi adımlarını hızlandırmış ve bize son saniyeye kadar ayakta durmanın gerekliliğini anlatmaktadır. “At üzerinde şahlanmış Eba Eyüp el Ensariyi” işte bunun için bize resmetmektedir. Rabbine olan sonsuz sadakatine ve yılmaz mücadelesine şahidiz.
11.08.2009
ALİ AKTAŞ - haberdem