Erhan BAŞYURT - BUGÜN
MİT'e göre Baykal Ergenekon yöneticisi...
İşçi Partisi, eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun hakkında suç duyurusunda bulundu.
MİT 2003'te, İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 69 kişinin yer aldığı bir "Ergenekon kurucu ve yönetici şeması" oluşturmuş.
Sürmekte olan Ergenekon davasında savcı ve hâkimler, bu listeyi temel alıyor.
Davanın görüldüğü Silivri'de 13. Ağır Ceza Mahkemesi, '1 Numara'nın da yer aldığı şemayı deliller arasına aldı.
Ancak, listede üzeri kapalı henüz haklarında işlem yapılmamış isimlerin açıklanmaması kararı verdi.
İşçi Partisi'nin suç duyurusu dün Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin manşetiydi.
Her iki gazete de, CHP lideri Deniz Baykal'ın da Ergenekon'un "siyasi ayağı" olarak şemada yer aldığı bilgisine yer verdi.
Daha doğrusu, İşçi Partisi'nin şikâyet başvurusu dilekçesinde Baykal'ın adı da yer alıyormuş.
Baykal, ana muhalefet partisinin lideri olarak Ergenekon terör örgütü içerisindeyse, durum çok vahim demektir.
"Kurucu-yönetici" ise, terör örgütü hakkında yaptığı bütün ateşli açıklamalar, "davayı sulandırmak ve yargıya baskı yapmak" anlamına gelir.
Yani Baykal, "Ben Ergenekon'un avukatıyım" derken, aslında bir avukat olarak kendisini savunuyormuş!
Adının yer aldığı iddiası için Baykal dün herhangi bir açıklama yapmadı.
Ergenekon'u AK Parti'nin siyasi hamlesi olarak addedenler, MİT'in listesinin AK Parti göreve gelmeden oluştuğunu gözden kaçırıyorlar.
Baykal, şayet listede yer alıyorsa, CHP'li vekillerin gözaltı operasyonlarında sanıklara yönelik "destek" gösterileri de şaibeli hale gelir.
Aslında Taraf gazetesi de, 11 Temmuz 2008'de, "Ergenekon'da Baykal da var" iddiasını manşetine taşımıştı.
Ancak, bilginin doğruluğu olay mahkemeye intikal edene kadar teyit edilmemişti.
CHP lideri Deniz Baykal, şemada yer alıp almadığını açıklamalı.
Yer alıyorsa, MİT'in hangi bilgiye istinaden kendisini "siyasi ayak" ilan ettiğini izah etmeli.
Baykal, yerel seçim öncesi, kendisini aklamalı.
Aksi halde, kendisine oy vereceklerin sandık başında "Ergenekon" ile "özgürlük ve demokrasi" arasında zorlu bir vicdan muhasebesi yaşamalarına neden olur.
Baykal hakkındaki "Ergenekon terör örgütü üyesi" iddiası, yerel seçimde lideri olduğu CHP'yi oldukça fazla yaralar.
***
Paşa'dan bir garip fişleme...
Yolların kesiştiği şehir, ticari zekâsıyla ünlü Kayseri, ilginç bir "ticari yasak emri" ile sarsılıyor.
2. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler, 31 Aralık 2008'de kendi imzası ile yasak mahaller listesi yayınlamış.
"Askeri Personelin Girmesinin Sakıncalı Olacağı Yerler" arasında tam 9 mahalle, 22 kafe ve 6 otel var.
Yasak mekânların personele sözlü tebliğ edilmesi ve listenin ekinden ayrılarak dahi panoya asılmaması isteniyor.
Tümgeneral Ulugüler, gerekçeyi detaylı açıklamadığı için neden sakıncalı olduklarını çözümlemek mümkün değil.
Ama imzaladığı emrin gizli tutulması talimatı verdiğine göre, kamuoyu ile paylaşılıp, ikna edici cinsten gerekçeler değil bunlar.
Mesela DSP adayı bir isme ait, emir yayınlandığı sırada ve halen kapalı olan bir kafe neden listede yer aldı.
Peki, ticari kuruluşlar arasında bu şekilde "haksız rekabet" oluşturmak, askerin görevleri arasında olabilir mi?
Kafeleri fişlemek koskoca Pilot Tuğgeneral Rıdvan Paşa'nın asli faaliyetleri arasında olmalı mı?
Ticari zekası ve girişimci ruhu ile ünlenen Kayserililer bu yasağa büyük tepki gösteriyor.
Oturduğu mahalleden, çalıştığı işyerinden artık utananlar var.
Kendilerini suçlu gibi hissediyorlar.
Gerçekten anlaşılması çok zor faaliyetler...
En iyisi Rıdvan Paşa'nın, "sakıncalılar listesi"nin gerekçesini halkla paylaşması...