Saadet Forum

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


    ÇEÇENİSTAN'DA BÜYÜK DEĞİŞİM…

    avatar
    Chechen_mashadov
    Milli Üye
    Milli Üye


    Mesaj Sayısı : 10
    Location : mashadov
    Kayıt tarihi : 22/01/10

    ÇEÇENİSTAN'DA BÜYÜK DEĞİŞİM… Empty ÇEÇENİSTAN'DA BÜYÜK DEĞİŞİM…

    Mesaj tarafından Chechen_mashadov Cuma Ocak 22, 2010 4:36 pm

    ÇEÇENİSTAN'DA BÜYÜK DEĞİŞİM… 100309_cecenistan12

    ÇEÇENİSTAN'DA BÜYÜK DEĞİŞİM… 100309_cecenistan13

    ÇEÇENİSTAN'DA BÜYÜK DEĞİŞİM… 100309_cecenistan14

    ÇEÇENİSTAN'DA BÜYÜK DEĞİŞİM… 100309_cecenistan5


    Çeçenistan...



    Kan, gözyaşı ve acılarla yoğrulan bir vatan parçası...

    Kafkasya'nın koynundaki kartallar yuvası...

    Çeçen halkı tarih boyunca çok büyük acılara maruz kaldı...

    Sürgünler, savaşlar, katliamlar...







    23 Şubat 1944 tarihinin Çeçenler için acı bir hatırası vardır...

    Her yıldönümünde sessiz gözyaşları dökülür Çeçenistan'da...

    Bir milletin topluca ölüme yolculuğudur bu korkunç sürgün...

    Yaklaşık 700 bin Müslüman Çeçen, Sovyet Diktatörü Stalin'in emriyle,

    soğuk bir kış gününde silahların, dipçiklerin gölgesinde hayvan vagonlarına doldurularak Sibirya'ya ve Orta Asya bozkırlarına sürüldü..

    Direnenler şehit edildi..

    Bu bir ölüm yolculuğuydu!..

    Yüzbinlerce Çeçen, sürgün sırasında ve sonrasında; açlık, soğuk ve hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetti...

    Dönemin despot rejimi, Çeçen halkını topluca ölüme göndermekle kalmadı,

    Çeçen tarihine, kültürüne ait tüm izleri silmek istedi.

    Camiler minareler yakıldı yıkıldı yok edildi..

    Çeçen mezarlarının tamamı söküldü!.

    Mezar taşları kaldırımlarda, inşaatlarda kullanıldı..

    İnsanlık tarihin en vahşi uygulamaları burada yapıldı..

    Bir millet ve bir tarih topyekün imha edilmeye çalışıldı!..



    CUMHURBAŞKANI’NIN EVİNDE ZİKİR MECLİSİ...



    Bu yıl Çeçen Sürgünü'nün 65. yıldönümü...

    Müslüman Çeçen halkının acısını paylaşmak ve ülkedeki son durumu yerinde görmek için başkent Grozni'deyim...

    İstanbul'dan hareket eden küçük ve köhne uçağımız 2.5 saatlik bir yolculuğun ardından, Kabartay-Balkar Cumhuriyeti'nin başkenti Nalçık'a varıyor..

    Nalçık'tan Çeçenistan'a 3 saatlik bir yolculuktan sonra ulaşabiliyoruz...

    Başkent Grozni'ye vardığımızda, bize refakat eden genç ilahiyatçılar Emruddin Edilgiriyev ve Ziyaeddin bey, Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov'un beni evine davet ettiğini söylüyor...

    Dünyanın en genç Devlet Başkanı olan 33 yaşındaki Ramazan Kadirov,

    Grozni'ye yarım saat mesafede olan bir köyde annesi ve ailesiyle birlikte yaşıyor..

    Kartal yuvasını andıran evin girişinde olağanüstü güvenlik tedbirleri dikkatimizi çekiyor...

    İçeriden Kur'an ve salavat sesleri geliyor..

    Odadan içeri girdiğimizde, Devlet Başkanı etrafındaki Çeçen din alimleriyle birlikte bizi karşılıyor...

    Başkan önce odada bulunanlara beni tanıtıyor ve sonra yanına oturtuyor..

    Bir halka şeklinde oturuyoruz...

    Bu bir zikir ve dua halkası...

    Çünkü bugün 23 Şubat...

    Büyük Çeçen Sürgünü'nün yıldönümü...

    Devlet Başkanı Ramazan Kadirov ile imamlardan, din adamlarından oluşan zikir meclisi; Kur'ân, dua ve salavatlarla Çeçen Sürgünü'nde hayatını kaybeden mazlum soydaşlarını yadediyorlar...

    Bu Çeçenistan'da yıllardır süren anlamlı bir gelenek..

    Aslında bu gelenek, Osmanlı Sultanı Ulu Hakan Abdülhamid döneminden bugüne kadar ulaşan bir Osmanlı geleneği.

    Okunan mevlid, Abdülhamid döneminde yazılmış..

    Yani günümüzde Türkiye’de okunan Süleyman Çelebi’nin yazdığı mevlidden çok eski..

    Kafkasya’nın pek çok Müslüman halkı gibi Çeçenler de hala eski mevlid-i şerifi okuyor. Bu mevlidin çeşitli bölümlerinde Osmanlı Devleti’ne ve Osmanlı Sultanı’na dualar yeralıyor..

    Osmanlı gelenekleri Kafkasya’da ve Çeçenistan’da hala hala yaşıyor…



    KADİRİ TARİKATINA MENSUP GENÇ DEVLET BAŞKANI

    Ramazan Kadirov ve ailesi çok eski yıllardan beri Kadiri tarikatına mensubiyetiyle biliniyor..

    Bir suikastle öldürülen Devlet Başkanı Hacı Ahmet Kadirov da Kadiri tarikatı mensubuydu ve önemli bir din alimiydi...

    Çeçenistan Devleti'nin kuruluşunda başmüftü olarak görev yaptı..

    Ahmet Kadirov, aynı zamanda gözüpek bir savaşçıydı..

    Birinci savaş sırasında Ruslara karşı büyük kahramanlıklar gösterdi...

    Hacı Ahmet Kadirov, cesareti ve gözüpekliği ile Rusların korkulu rüyası olmuştu. Rusların düzenlediği pek çok saldırıdan kurtulmayı başaran Ahmet Kadirov, ne yazık ki, kendisine muhalif bazı Çeçenlerin düzenlediği bombalı bir suikastle hayatını kaybetti..

    O ilk savaşta bütün varlığıyla Ruslara karşı kahramanca savaşmış ancak ikinci savaşın dış güçlerin bir oyunu olduğuna inanmıştı. Özellikle bazı iyi niyetli Çeçenleri yanlış yönlendiren Vehhabilik akımının ülkesi ve milleti için ciddi bir tehdit olduğu düşüncesindeydi.

    300 bin evladını savaşa kurban veren Çeçen halkının göz göre yok olmasını, Çeçen kadınlarının kızlarının sahipsiz kalmasını istemiyordu.

    O nedenle Rus yönetimiyle barış masasına oturmuş ve ateşkes anlaşmasına taraftar olmuştu. Ne var ki, bazı Çeçen gruplar anlaşmayı ihlal ederek, kanlı okul baskınları, adam kaçırma ve benzeri eylemlerle hem kendilerini hem de Çeçenistan davasını zora soktular; Çeçen milletini, yerden göğe kadar haklı olduğu bir davada haksız duruma düşürdüler!

    Bugün bazı muhalif çevrelerin farklı şekillerde lanse ettiği Kadirov ailesinin geçmişine baktığımızda, dini hayata sıkısıkıya bağlılık ve Ruslara karşı verilen kahramanca mücadelenin izlerini görüyoruz.

    Nitekim Ramazan Kadirov’un büyük dedesi Ruslara karşı sürdürdüğü

    uzun mücadele döneminin ardından Mekke’ye hicret etmek zorunda kalmış ve orada tam 20 yıl yaşamış…



    RAMAZAN KADİROV’UN EVİNDE MUKADDES EMANETLER…

    Babasının vefatının ardından Devlet Başkanı olan oğul Ramazan Kadirov da cesaretinin yanısıra dindar kişiliği ile öne çıkıyor..

    Büyük İslam alimi ve efsanevi kahraman Şeyh Şamil'in yakın arkadaşı Şeyh Kunte Hacı'nın talebesi ve takipçisi olan Kadirov ailesi,

    Kadiri tarikatının geleneklerini yaşatmak için büyük çaba sarfediyor..

    Evdeki zikir halkasının ortasında kutsal bazı emanetler var...

    Peygamber Efendimizin mübarek sakal-ı şerifleri, Medine'den getirilen seccade ve örtüler, Kadiri tarikatını Kafkasya'ya getiren büyük alim

    Şeyh Kunte Hacı'nın kılıcı ve sürahisi ile diğer bazı kutsal hatıralar...

    Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov, bu hatıraları çok büyük saygı ve özenle muhafaza ediyor...

    Bizim de bulunduğumuz zikir meclisinde, önce Kadirov'un bu yıl Mekke'den getirdiği zemzem suyu içiliyor..

    Ardından salavatlarla beraber zikir başlıyor...

    İnsanın tüylerini diken diken eden inanılmaz bir atmosfer oluşuyor..

    Ramazan Kadirov ve efrafındaki din adamları adeta kendilerinden geçiyorlar..

    Çeçenlere özgü çeşitli ritüeller sergileniyor...

    Saatler süren dua ve zikirden sonra Kadirov'la kapsamlı bir röportaj yapıyoruz.

    Ramazan Kadirov son derece mütevazi bir insan...

    Yediden yetmişe herkesle gönül bağı kurmayı başarmış..

    Konuşmaları sırasında bir cümleyi ısrarla vurguluyor:

    “Biz milletin efendisi değil, hizmetkarıyız!”

    Halk o yüzden kendisini seviyor ve destekliyor..

    Yaşlı genç hemen herkes O'na “Ramzan” diye hitap ediyor...

    Şakacı, esprili, enerjik bir kişiliğe sahip olan Ramazan Kadirov,

    aynı zamanda bokstan tekvando ve judoya kadar dövüş sporlarında oldukça başarılı bir devlet adamı…



    ÇEÇENİSTAN'DA OSMANLI CAMİLERİ YÜKSELİYOR...

    Genç Başkan, konuşmamız sırasında ülkesi hakkındaki yanlış imajdan şikayet ediyor..

    Aslında Çeçenistan'da bulunduğumuz süre zarfında Kadirov'un bu konuda çok haklı olduğunu anlıyoruz.

    Türkiye'de Çeçenistan denildiği zaman kan, gözyaşı, savaş ve bombaların, kurşunların izlerini taşıyan virane bir ülke akla gelir..

    Açıkçası Çeçenistan'a giderken benim de kafamda böyle bir imaj vardı.

    Oysa dışarıdan bakan insanların hayal dünyasının çok ötesinde bir Çeçenistan'la karşılaştım.

    Herşeyden önce son birkaç yıldır Çeçenistan'da büyük bir huzur ve güven ortamı göze çarpıyor.

    Yenilenen yollar, modern binalar, camiler, havalimanı ve konutlar ülkenin imajını baştan başa değiştirmiş.

    Grozni'nin en güzel meydanını süsleyen Hacı Ahmed Kadirov Camii, muhteşem Osmanlı Türk mimari tarzıyla, şehre adeta bir Osmanlı şehri kimliği kazandırmış...

    Grozni'nin yeni sembolü olan Hacı Ahmet Kadirov Camii,

    ahşap işlemeciliğinden mermer ustalığına, hat yazılarından avizelere kadar baştan başa bir Türk mimari eseri olarak göze çarpıyor..

    Yapımında hiçbir masraftan kaçınılmayan caminin inşaasında Konya'nın ve Kastamonu'nun en iyi ustaları görev almış.

    Bütçesi tamamen Hacı Ahmet Kadirov Vakfı tarafından karşılanan bu muhteşem cami, aynı zamanda bölgede bir zamanlar ciddi bir tehdit unsuru olan Vehhabilik akımına karşı, Osmanlı Ehli-i Sünnet İslam anlayışının

    galip gelmesi olarak değerlendirilebilir..

    Genç Devlet Başkanı Ramazan Kadirov'un emriyle şimdi ülkenin farklı bölgelerinde de Osmanlı-Türk mimarisini yansıtan yeni ihtişamlı camiler inşa ediliyor.. Camilerin yapımında herşeyin en kaliteli olmasına büyük özen gösteriliyor. Çünkü tıpkı Sultanahmet gibi, Selimiye gibi, Süleymaniye gibi, Çeçenistan'daki bu camilerin ve minarelerin de gelecek nesillere ulaşması hedefleniyor.

    1944 yılında Sovyet diktatörü Stalin, 500 bin müslüman Çeçen'i ölüm yolculuğuna çıkarmış, ardından camileri, minareleri ve hatta mezar taşlarını yok etmişti. Şimdi Çeçenistan, yeniden camileriyle minareleriyle günde beş vakit okunan ezan sesiyle yeni bir dirilişe, varoluşa sahne oluyor...



    KONYA'DAN GROZNİ'YE...

    Osmanlı Türk mimari tarzının Çeçenistan'da kabul görmesinde, Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov'un kuzeni ve can dostu Emruddin Edilgiriyev'in büyük payı var..

    Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğrenim gören Emruddin Bey, dindar kişiliğinin yanı sıra ciddiyeti ve cesaretiyle de öne çıkan gerçek bir Türk dostu.. Emruddin Bey, Hacı Ahmet Kadirov Camii'nin yapımı sırasında, ustaların ve malzemelerin seçiminde büyük titizlik göstermiş.

    34 yaşındaki Emruddin Edilgiriyev, Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'da çok güzel eserler yaptığını ama ne yazık ki Kafkasya'da bu eserlerin olmadığı belirtiyor ve şöyle devam ediyor:

    "O günkü şartları bilemiyoruz ama bugün Çeçenistan'ın her yanında Osmanlı mimarisinin yansımaları olan ihtişamlı camilerin ve minarelerin yükselmesini arzu ediyoruz. Bu konuda Türkiye'den getirdiğimiz ustalar çok başarılı işler yaptılar. Kar soğuk demeden çalıştılar ve muhteşem bir eser ortaya çıktı.

    İnşallah bu tarz camileri hemen her şehrimizde, kasabamızda hatta köylerimizde yaygınlaştırmak istiyoruz. Bizler Çeçen halkı olarak, asırlarca İslamın bayraktarlığını yapan ve mazlum devletlerin, milletlerin haklarını koruyan Osmanlı Devleti'ni ve Türk milletini seviyoruz. Türkiye'yle Çeçenistan arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının kuvvet kazanmasını arzu ediyoruz"

    Emruddin Bey, Çeçenistan Özerk Cumhuriyeti ve Devlet Başkanı Ramazan Kadirov hakkında Türkiye'de bazı çevrelerin yaptığı olumsuz propagandaların gerçeği yansıtmadığı belirtiyor. Vehhabi mezhebine bağlı bazı kimselerin Çeçen halkını yanlış yönlendirdiğini anlatan Emruddin Edilgiriyev, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu Vehhabiler niçin Filistin'de İsrail'e karşı savaşmıyorlar da, burada Çeçen halkının birliğini, beraberliğini, huzurunu bozmak istiyorlar! Bunu iyi düşünmek lazım. Bu zihniyetin perde gerisinde İslam düşmanı bazı Batılı güçler ve Siyonistler yeralıyor. Ama artık onların başarı şansı yok. İnsanları kandırmaları imkansız. Halk gerçekleri görüyor. Yaşlı genç bütün Çeçen halkı Ramazan Kadirov'un etrafında kenetlenmiş durumda. Ramazan Kadirov, hem dürüst ve çalışkan hem de inançlı bir devlet adamı olarak, halkımızın kalbinde çok özel bir yere sahip bulunuyor"



    AHMET KADİROV'UN HAYALİYDİ

    Grozni'yi inci gibi süsleyen 10 bin kişilik muhteşem Hacı Ahmet Kadirov Camii, aynı zamanda Ramazan Kadirov'un babası Devlet Başkanı Hacı Ahmet Kadirov'un da bir hayalinin gerçekleşmesi anlamına geliyor. Çünkü merhum Ahmed Kadirov, İstanbulu ziyareti sırasında, Sultanahmet Camii'nden çok etkilenmiş ve böyle bir camiyi Grozni'de yapmak istediğini etrafındakilere söylemişti. Ramazan Kadirov, şimdi babasının hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor.

    Ramazan Kadirov, evinin hemen karşısına ve doğup büğüdüğü köye de birer Osmanlı camisi yaptırıyor.

    Başkent Grozni'de Hacı Ahmet Kadirov Camii'nin bulunduğu meydanda büyük bir İslam Üniversitesi inşa ediliyor. Birkaç ay sonra bu üniversitenin hizmete açılması bekleniyor.



    ÇEÇENİSTAN’DA MADDİ VE MANEVİ DİRİLİŞ YAŞANIYOR…



    Son 150 yıldır savaş üstüne savaş yaşayan yüzbinlerce insanını kaybeden ve asrın en büyük felaketlerine maruz kalan yiğit Çeçen halkı, Cahar Dudayev'le başlayan ve Aslan Mashadov'la devam eden savaşlar sırasında 300 bine yakın insanını kaybetti. 1.5 milyon nüfuslu küçük bir topluluk için 300 bin yetişmiş insanın ölümü kolay telafi edilebilecek bir durum değil. Çeçenistan'da binlerce kadın dul, onbinlerce çocuk yetim kaldı...

    Bu adaletsiz savaşın devam etmesi, bir anlamda Çeçen halkının da tarihten silinmesi anlamını taşıyordu.

    Ramazan Kadirov, savaşın yaralarını sarmak için şimdi olağanüstü bir gayret sarfediyor.. Bir zamanlar Sovyetler birliği'nin en güzel şehirlerinden biri olan Grozni, savaş sırasında harabe şehir haline gelmişti. Bütün evlerde bombaların ve kurşunların izi vardı. O evlerin hemen tamamı onarılmış ve boyanmış... Dışarıdan ilk defa Grozni'ye gelen bir insanın burada savaş olduğuna inanması imkansız..

    Yollar, caddeler, evler pırıl pırıl.. Ülkenin her yanında yepyeni binalar yükseliyor.. Grozni’de faaliyete başlayan Uluslar arası Havaalanı Kafkasya’nın en modern ve en büyük hava terminali olarak göze çarpıyor..

    Yakın bir gelecekte İstanbul ve Grozni arasında direkt uçak seferlerinin başlaması da gündemde…

    Hacı Ahmet Kadirov Camii'nin yakınında 45 katlı bir gökdelen ve modern villalar inşa ediliyor. Üstelik bu inşaatı bir Türk firması yapıyor.



    MEVLİT KANDİLİ'NDE ANLAMLI UYGULAMA..

    Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov, Peygamber efendimizin doğum gününe rastlayan 8 Mart’ta ülkenin tüm camilerinde Kur’an ve Mevlid-i şerif okuttu. Ayrıca ilginç bir uygulamaya da imza atarak Mevlit Kandili Gecesi dünyaya gelen bütün erkek bebeklere Muhammed adının verilmesini istedi. Üstelik Mevlit Kandili Gecesi doğum yapan annelere de 50 bin Ruble (Yaklaşık 1000 Euro) hediye verilmesini kararlaştırdı.

    Kadirov, 10 yıl boyunca süren savaş sırasında yüzbinlerce evladını yitiren

    Çeçen halkının çoğalmasını teşvik eden politikalar uyguluyor..

    Nüfusun artması için adeta ülkede seferberlik ilan edilmiş durumda..



    HALK UYGULAMALARDAN MEMNUN

    Konuştuğum insanlar mevcut durumdan çok memnun olduklarını söylüyorlar.

    Mesela Büyük Çeçen Sürgünü sırasında 7 yaşında bir çocuk olan Hasan amca, "Ben 72 yaşına geldim. Şimdiye kadar Sovyetler birliği döneminde de, Sovyetler dağıldıktan sonra da bütün devlet adamlarını gördüm, tanıdım. Çeçenistan'da yönetime gelen bütün yöneticileri tanıdım. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Çeçen halkı olarak ilk defa huzura kavuştuk. İlk defa savaşsız, kansız, katliamsız günler yaşıyoruz. Son 5 yıl Çeçenistan'ın en güzel en huzurlu dönemidir. Ramazan Kadirov, rahmetli babasının açtığı yolda güzel işler yapıyor. Bizim dinimize, inancımıza, kültürümüze sahip çıkıyor. Allah onu korusun ve başımızdan eksik etmesin.."

    Bir başka Çeçen, 80 yaşındaki Hacı Vahe amca da benzer sözler söylüyor ve şunları ilave ediyor:

    "Ramazan Kadirov döneminde biz herşeye sahip olduk. Mezarlarımıza, camilerimize kavuştuk. Bizim maneviyat büyüklerimizin türbeleri onarılıyor. Ruslar bizi yok edip tarihten silmek istemişlerdi. Allah onlara fırsat vermedi. Ramazan Kadirov gücünü desteğini Allah'tan ve müslüman Çeçen halkından alıyor. Ben ve benim gibi binlerce insan Ramazan Kadirov'un başarısı için dua ediyoruz. Allah onu tüm şerlerden musibetlerden korusun.."



    ÇEÇENİSTAN’DA RUS İZLERİ SİLİNİYOR…

    Çeçenistan'daki Rus izleri neredeyse tamamen silinmiş durumda... Orada bulunduğum birkaç gün içerisinde hiçbir şehirde Rus askeri veya polisi görmedim. Ülkeye tamamen Çeçenler hakim.. Şu anda milli kimliğin canlandırılması ve yaşatılması konusunda güzel gelişmeler göze çarpıyor..

    Ramazan Kadirov, ülkede devam eden imar faaliyetleriyle yakından ilgileniyor.. Günün ve gecenin herhangi bir saatinde kimseye haber vermeden çalışmaları kontrol ediyor…

    Ülkede tam bir huzur ve istikrar dönemi yaşanıyor.. Gecenin geç saatlerinde bile rahatlıkla gezip dolaşmak mümkün.. Rahatsız edici bir uygulama göze çarpmıyor..

    Uzun sözün kısası şudur: Türkiye'de internet üzerinden ucuz kahramanlık yapan bazı safdillerin zannettiğinden çok farklı bir Çeçenistan gerçeği var.. Rahat ve sıcak evinde çayını yudumlayıp internet üzerinden cihad yapan ve kendisi gibi düşünmeyen herkesi kafir ve Rus yanlısı ilan eden bazı çevrelere tavsiyemiz bir an önce Çeçenistan'a gitmeleridir..

    Bazı iyiniyetli ve samimi Çeçenleri, iman, cihad, şehadet kavramlarıyla etkilemeye ve ülkenin birliğini bozmaya çalışan bazı Arap Vehhabileri, Çeçenistan'dan önce Filistin'i, Gazze'yi, Mescid-i Aksa'yı, Bağdat'ı, Kerbela'yı düşmandan kurtarmaya çalışsalar daha iyi olur!



    TÜRKİYE’DEKİ ÇEÇENLERE ÇAĞRI

    Devlet Başkanı Kadirov, kendisiyle yaptığımız uzun söyleşi sırasında, Türkiye’de ve başka yerlerde yaşayan Çeçenlere vatana dönmeleri çağrısında bulunuyor. Çeçenistan’a dönmek isteyen herkese yardımcı olmaya hazır olduklarını belirten Kadirov, geçmişte kendisine muhalif olan çevrelerin bile Çeçenistan’a dönmelerine sıcak baktıklarını vurguluyor.

    “Milletimle el birliği, gönül birliği yaparak inancımızı ve milli kimliğimizi canlandırmak ve sonsuza kadar yaşatmak istiyoruz” diyen Kadirov,

    Türkiye’yle ilişkilere büyük önem verdiklerini özellikle belirtiyor.



    SPORTMEN VE CESUR.. Dünyanın en genç devlet başkanı ünvanını taşıyan Ramazan Kadirov,

    Şakacı ve esprili kişiliğinin yanı sıra, başta boks, tekvando, judo ve av olmak üzere, çeşitli sporlara ilgisiyle de dikkat çekiyor..



    Onun en büyük zevklerinden biri de, arslan, kaplan ve leoparlardan oluşan

    vahşi hayvanlara olan düşkünlüğü.. Kadirov, çiftliğindeki dev arslanları zaman zaman serbest bırakarak onlarla heyecanlı anlar yaşıyor…

    Tabi bu durum en çok da korumalarını ürkütüyor…



    Mütevazi ve dindar kişiliğinin yanı sıra gözüpekliği ve cesaretiyle de tanınan Ramazan Kadirov, Ruslara karşı verilen birinci savaşta yüzlerce çatışmaya girmiş ve kahramanca savaşmış…



    Onu yakından tanıyanlar bir özelliğini daha ısrarla vurguluyorlar;

    “Ramazan Kadirov, bir kimseye söz vermişse o sözünü asla unutmaz ve mutlaka yerine getirir. Aynı şekilde, birisi ona söz vermişse, mutlaka o sözün tutulmasını bekler. Söz verip sözünü tutamayan insanları sevmez ve bir daha da muhatap olmaz. Bu konuda çocukluğundan beri son derece prensip sahibidir”



    Ramazan Kadirov’un bu özelliğini yansıtan bir olayı bizzat kendim yaşadım. Şöyle ki; Kendisiyle akşamın geç saatlerine kadar yaptığımız samimi sohbet sırasında, elini omuzuma koymuş gözümün içine bakarak, “Size mutlaka Çeçen dansları izletmek istiyorum” demişti.

    Yoğun geçen birkaç gün sırasında doğrusu Çeçen danslarını seyretmeye ve çekim yapmaya fırsat bulamamıştık. İstanbul’a dönmeden önce, akşam Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görüştüğümüz Ramazan Kadirov’un da yoğun işleri nedeniyle bu konuyu unuttuğunu düşünüyordum. Adeta içimi okumuş gibi gözlerime baktı ve gülümseyerek, “1 saat sonra Çeçen gençlerinin muhteşem danslarını ve gösterilerini izleyeceksiniz” dedi.

    Başkan sözünü tutmuştu. O akşam belki de hayatımın en muhteşem kültür şölenlerinden birine şahit oldum. Pırıl pırıl, ay yüzlü, nur yüzlü Çeçen kızlarının okuduğu Sürgün şarkıları gözlerimizde hüzün damlaları oluştururken, çocukların ve gençlerin oynadığı muhteşem Çeçen dansları

    adeta kanımızı coşturdu. Özellikle de 7-8 yaşlarındaki Hamzat ve Murat isimli çocukların dans figürleri görülmeğe değer güzellikteydi.

    Açıkçası ben hayatımda böyle muhteşem bir dans görmedim.

    Hamzat, Murat ve diğer tüm çocukların ışıl ışıl parlayan gözlerine dikkatlice baktım.

    Daha hayatının baharındayken dağ gibi bir sorumluluk yüklenen genç Başkanın, Çeçen çocuklarına sevgiyle ve umutla bakan gözlerine de dikkatlice baktım.

    Ve bir kez daha inandım ki;

    “Kahraman Çeçen Milleti’ni hiçbir güç yok edemez.

    Asırlardır en korkunç acılara, sürgünlere, savaşlara maruz kalan;

    Yüzbinlerce evladını şehit veren bu yiğit halk, düştüğü yerden mutlaka kalkacak ve inancı ve imanıyla, tarihi, kültürü ve gelenekleriyle sonsuza kadar yaşayacak!”



    Son zamanlarda Çeçenistan'da dini değerlerin öne çıkmasında mevcut yönetimin uygulamalrının da etkili olduğunu söylemek mümkün.





    Seyfullah Türksoy

      Similar topics

      -

      Forum Saati Ptsi Mart 18, 2024 11:57 pm