Kayıp trilyonu, Dreyfus'a benzetti
 
Eski Adalet Bakanlarından Şevket Kazan, eski Başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın 'kayıp trilyon davası' ile ilgili önemli açıklamalarda bulunacak.

'Erbakan nasıl yargılandı?' isimli kitap yazan Şevket Kazan, konuyla ilgili tüm soruları da yarın ki kahvaltılı basın taplantısında açıklayacak...

KİTAPTA NELER VAR? KAZAN NEYİ AÇIKLAYACAK?

Keşif Yayınlarından çıkan yeni kitabi hakkında konuşan Şevket Kazan, “Bu kitapta Sayın Erbakan nasıl yargılandı, nasıl bir yargılama uygulaması yapıldı açık seçik bir şekilde görülmektedir..” dedi.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan hakkındaki davayı, 1894 yılında Fransa'da yaşanan ve hukuk tarihine dünyanın en büyük yargılama skandalı olarak geçen Dreyfus olayına benzeten Kazan, “Bu kitapta yazmış olduğumuz bütün hususlar gerçektir. Bu yargılamanın amacı hususunda başlangıçtaki tespitlerimiz de doğru çıkmıştır. Bu dava adeta Türkiye'nin bir Dreyfus davasıdır. Bu davada yargılamanın her aşamasında delil değerlendirilmesi, dosya incelemesi açısından fahiş hatalar söz konusudur. Daha sonraki aşamalarda düzeltilme fırsatı doğmuşken, siyasi konjonktür gereği yine gerçekler göz ardı edilmiştir. Türkiye'nin milli ve manevi değerleriyle birlikte kalkınmasından ve İslam dünyasının başına geçmesinden endişeye kapılan iç ve dış güçler, Sayın Erbakan gibi 'Asrın Adamı'nı kıymetini bilecek, takdir edecek yerde maalesef alay konusu yapmışlar ve sonunda harcamışlardır. Öyle zannediyorum ki, gerçekler ortaya konulduktan sonra, Sayın Erbakan'a yakıştırılmak istenen yüz kızartıcı ithamın perde arkası ortaya çıkacaktır.” diye konuştu.

KİTABIN “SON SÖZ”ÜNDEN İLGİNÇ TESPİTLER

“Erbakan Nasıl Yargılandı?” kitabında, dava boyunca yaşanan tüm gelişmelerin bilgi ve belgelerle ortaya konulduğu kitabın “Son Söz” başlıklı son bölümünde ise, şu tespitlere yer veriliyor:
“- Parti adına gerek Genel Merkez'de, gerek taşrada yapılan harcamalarla ilgili on binlerce faturanın, hiçbirisi üzerinde ne sahte ne de iğfal kabiliyeti olup olmadığı hususunda grafolojik inceleme yaptırılmadan, bunların –kamu kurumlarına ait olanlar dahil- tamamının, eş dosttan, ölen kişilerden alınmış sahte faturalar olduğu şeklindeki gayri ciddi kabul, ADALETSE EĞER, SÖYLENECEK SÖZÜM YOKTUR; DEĞİLSE BU DAVA YENİLENMELİDİR.

- Refah Partisi'nin 1997 yılı içinde il ve ilçelerde yaptığı çalışmalar hakkında, valiliklerden Mahkeme'ye gönderilen yazılarda, yapılan parti faaliyetleri gerek tarih gerekse mahiyet itibariyle tek tek belirtildiği halde, kararda “Valiliklerden gelen yazılarda partinin illerde hiçbir faaliyette bulunmadığının anlaşıldığı” şeklinde tam aksine bir kabul, ADALETSE EĞER, SÖYLENECEK SÖZÜM YOKTUR; DEĞİLSE BU DAVA YENİLENMELİDİR.

- 1997 yılının ilk altı ayını iktidar, son altı ayını ana muhalefet partisi olarak geçiren bir partinin başta Genel Merkez olmak üzere, 80 il ve 900 ilçede, kira, elektrik, telefon masrafları, çeşitli tarihlerdeki karşılama, uğurlama, ağırlama ve toplantılar için hiçbir masraf yapmamış olduğunu akıl ve mantık kabul ediyorsa ve bu ADALETSE EĞER, SÖYLENECEK SÖZÜM YOKTUR; DEĞİLSE BU DAVA YENİLENMELİDİR.”

DREYFUS DAVASI NEDİR?

Dreyfus Davası; 1894 yılında Yüzbaşı Alfred Dreyfus'un casuslukla itham edilerek Fransa'da yargılandığı davanın adıdır. Dava sırasında ünlü romancı Emile Zola'nın "İtham ediyorum" başlığı ile yaptığı savunma sonucu Fransa kamu oyunda büyük tepki meydana gelmiş, halk sokaklarda yer yer gösterilerde bulunmuştur. Fransa'daki bu "halk galeyanı" ve Zola'nın savunması diğer bazı ülkelerde de zaman zaman etkili olmuştur.
Şevket Kazan-Kayıp Trilyon Davasının Asıl Yüzü-BTV - 1.Bölüm
 
Şevket Kazan-Kayıp Trilyon Davasının Asıl Yüzü-BTV - 2.Bölüm